23 Mart 2012 Cuma

Hayatta iyilik, güzellik ve sevgi adına çalışırım.. Yoksa iğrenç bir cadıya dönüşeceğime inanırım..

Şu sıralar her şeyi özler oldum.. Yaşadığım şehirleri, birlikte vakit geçirdiğim insanları, akşam saatlerinde toplaşılıp yenilen yemekleri, baharın ılık rüzgarında balkonda geçirilen saatleri, akşam sohbetlerini, kalbimi açtığım insanları, sevgililerimi, yalnızlıklarımı, gençliğimi, hem tecrübesizliğin hem de parasız olmanın verdiği umutsuzluğu, buna rağmen her zaman asil duruşumu, kimselerin beni anlamadığını düşünüp duygusallığımı kendi kendime yaşayışlarımı ve fakirliğime rağmen, hiç kimsenin umrunda olmasa bile, doğru bildiğimi konuşup doğru bildiğimi yapmayı özlüyorum.. Aksine, şimdilerde pek çok kişi doğruyu ve itibarını menfaat uğruna satıyor, kimi görsem, kiminle konuş(ama)sam.. Bir insan sıcaklığını göremedim kimselerden..


Şu sıralar aksine biraz param var ama düşlerim giderek yok oluyor.. Bu benim de giderek yok olmam, sıradanlaşmam anlamına gelir.. Diyecekler ki; evlenmen gerek, çocukların olmalı, daha büyük bir evin, araban olmalı, bunları elde etmek için çalışmalısın veya bazıları gibi çıkar uğruna değerlerini satmalısın ki bu bana göre olmadığından; çalışmak benim gibi olan insanların işidir.. Kendi kararlarımı kendim verebilmek uğruna düşlerimin biraz yok olmasına izin veriyorum.. Bu demek değil ki kafamda yeni fikirler yok.. Hepsi gerçekleşeceği günü sabırla bekliyor.. Çünkü ne kadar sert ve kaba olursa olsun insanlar, ben de kaya gibi dik ve sağlam olmaya çalışıyorum.. Ne kadar sinsi olursa olsun insanlar, ben de o kadar sessiz, bir sonraki hamleyi bekliyorum..


Ne kadar çok özlüyorum gerçekten sevdiğim insanları.. Hatalarından dolayı hayatımdan tamamen çıkardığım insanları bile özlüyorum.. Burada bana en ufak bir laf söyleyenleri bile tamamen yakmam gerekirdi, o halde.. (İnsanın eski sevgilisinin bile laf söylemeye hakkı yokken burada hiç duymadığım küfürleri sadece bayan olduğum için duymak zorunda kalıyorum..) Evet gerçekten burası sorunlu, kaprisli, kompleksli ve sıkıntılı bir şehir.. Bense ne kadar şanslı bir çocukluk ve ilk gençlik yaşadığımı düşünüyorum.. Burhaniye, Edremit, Çanakkale ve İzmir.. Türkiye'nin birbirinden güzel şehirleri.. Burhaniye ve İzmir'e ise ölürüm.. Hele ki Burhaniye'nin deniz kokan akşamları insanları şair yapar.. Herhalde diyorum tanrı dünyaya gelmeden önce bana sordu ve ''seç'' dedi, ''hangisini istiyorsan o senin'', ve ben de güzel bir seçim yapmışım.. Ama kural koymuş tanrı; ''elindeki tüm imkanları, sana verdiğim yetenekleri iyilik ve güzellik için kullanacaksın, yoksa hiç tahmin bile etmediğin bir yerde hiç tahmin etmediğin bir şekilde buluverirsin kendini''.. Ben de buna inandığımdan (evet benim inancım budur), hayatta iyilik, güzellik ve sevgi adına çalışırım.. Yoksa iğrenç bir cadıya dönüşeceğime inanırım.. (Birbirini kesen, birbirine hakaret eden insanlar gibi cennet ve cehenneme inanmam ben.. Buna rağmen, pek çoğundan daha çok korkarım 'kötü' olmaktan..)


Benim altı yedi yıl önceki halim gibi kız var mıdır acaba şimdi, yaşıyor mudur ki öylesi? Gerçekten bu pisliğe ve bozulmuşluğa rağmen kendi gibi olmayı başarabilen ve buna rağmen umutsuz.. Eğer varsa, tanrım, onu benim karşıma çıkarsın veya ben kendimde onun karşısına çıkabilecek gücü bulayım ve ellerinden tutup gerçekten ihtiyacı olan konularda bildiğim kadarıyla bir yol yordam göstereyim, 'ablası' olayım.. Çünkü benim hiç yol gösterenim olmadı.. Beyinsiz ve eblek insanlar bilmiyorum kaç gere ağzını gere gere hakkımda kötü şekillerde konuştular.. Çünkü biliyorum, 'dostum' diyen insan ancak kendi kendisinin dostuydu, beni kimse gerçekten anlamadı ve sevmedi, oysa ki hiçkimseye en ufak bir kötülük yapmadım, kimsenin arkasından konuşmadım ve kimsenin arkasından iş çevirmedim.. Sadece 'olanaklarım sınırlıydı', bu yüzden kimseye cazip gelmedim.. Yoksa bence gayet tatlıydım.. Ne olurdu sanki, bir kişi, sadece bir kişi elimden tutup yol gösterseydi, ağladığım zaman bir kişi sarılsaydı, mutlu olduğumda paylaşacak bir kişi olsaydı, bu dünya batar mıydı? Ama artık büyüdüm, artık ben varım, böyle bir yalnızlığa ve umutsuzluğa izin verebilir miyim?


1 yorum:

  1. Biliyormusun Senden İyi bir Yaşam Koçu olur.
    Koç Olmayı hiç düşündün mü?

    YanıtlaSil