10 Aralık 2011 Cumartesi

Sevgiden Değil Hırstan Yanan Şehirler Var..

İnsan gerçekten bir kez sevdikten sonra bütün şehir bile sevgiden yanabilir sanıyor ama sonrası hep bir boşluk, yalnızlık hissi.. Delirmemek için kendimi zor tutuyorum.. Kazara bir gün karşılaştığımızda bana acıma zevkini yaşatmamak için yapıyorum bunu.. Kazara karşılaştığımızın kim olduğunun bir önemi yok.. Çünkü herbir kimse birilerini bir gün geride bırakan herhangi biridir sonuçta..


Kim olduğunu anlamak için her gün izliyorum seni.. Bir gün karşılaştığımızda seni nasıl kolayca etkileyebileceğimi bilmek istiyorum.. İstediğim 'sen' değilsin.. İstediğim sadece rüyalarını ve kim olduğunu yok etmek.. Çünkü biliyorum ki, sevmediğim sürece beni daha çok seveceksin.. Gözlemlediğim kadarıyla, sen böylesin.. Bir yandan da sonumun uyuşturucu(?) dolu b.ktan bir dünyanın ortasında ortasında olacağını da tahmin ettiğimden, bu ulaşılmazlık ve kimsenin istemediği b.ktan bir insan olmak arasında ne zaman kırılma yaşayacağımı, hangi hareketimin beni nereye götüreceğini merak etmekle beraber her adımımı dikkatli attığımdan olsa gerek, adım atamaz durumdayım.. Şu anda sadece etkilemekle meşgulum.. Ama henüz hırsım yerine sevgimi vermek isteyeceğim biriyle karşılaşmadım.. Ben sevmek istiyorum.. ''Sevmeye ihtiyacım olduğunu anlayacak kadar'' bu yeryüzünde başka seven, sevmenin gerçekten ihtiyaç olduğunu düşünen benden başka bir insan daha olmadı mı hiç.. Bu şehir gerçekten hırslarla yandı mı yoksa, kalan bir 'şehir' değil, bir 'yığın' mı yoksa?.. Yoksa bu dünyada bir 'saf' ben mi kaldım?.. Herkes bir şekilde yolunu bulan 'sever gibi yapanlardan' mı?..


Böyle bir durumda kendimi şanslı mı saymalıyım?.. O halde buna gücüm var.. Bunu da başarabilirim.. Nasıl olsa gözlerimde gerçek bir sevgiyi göreceksin.. Benim kimselerin gözlerinde göremediğim sevgiyi.. Sana ait olmasa bile bakışlarım, onları bile isteyebilirsin.. Bir yandan da, bu yüzden gizliyorum sevgimi senden belki de.. Senin bu garipsediğim, hastalıklı dünyanın bir nesnesi olmak istemiyorum.. Bu yüzden ben, yanımda ve hayatımda kendim gibi bir insan olsun istiyorum.. Ve o kişiyi bulana kadar da durmadan etkilemeye çalışıyorum, ''gözleri izliyorum'' ve konuşuyorum, yazıyorum, susuyorum..


Bu şehri ''hırstan yakacak kadar sevgim'' var..



30 Ekim 2011 Pazar

Bir Pazar Sabahı..

Bu sabah nöbete gidiyorum.. Yarın belki de istifa edebilirim.. Çok para kazanıp da tatminsiz yaşayan insanlara inat, azıcık para kazanıp mutlu olabilen ender insanlardan olmaktı amacım ama bu bile olamıyor..

Sabah dersaneye giden gençleri izledim.. Belki de ilk defa bu kadar çok dikkat ettim.. Pazar sabahının en güzel yanıydı belki de bu.. O saatte yataklarından çıkamayan koca koca insanlara inat, umut ve enerji dolular.. Yaşlılar bunu geç farkettiklerinden olsa gerek ' 'gençlik' deyip yaşlı kalıyorlar'.. (Kimi gençler ise doğuştan yaşlıdır (şakirt veya şakirde gençler, bknz: ''tövbe ettikten sonra twitter'a girmemek''), onları ayrı tutuyorum..

Bu dünyadaki varoluş nedenimiz öncelikle 'aşk yaşamak'tır.. Bunu, dinlerin veya idolojilerin aksini söylemesine rağmen söylüyorum.. Çünkü dinleri ve ideolojileri de yaratan insanlardır ve bu nedenle bir yanı hep yarım kalmıştır.. Bu yarım kalan taraf çoğunlukla 'dişillik' tarafı olmuştur.. Bu yüzden cinsellik ve aşk yarım kalmış, aşk genellikle varolmayan varlıklarda aranmıştır.. Aşkı soyutlayan insan, kendisini de soyutluğa mahkum bırakmıştır..

Geldim geleli, ne doğru düzgün bir aşk yaşadım, ne bir insana içimi dökebildim, ne varlığımın gereği bir yakınımdan destek gördüm.. Ne koşa koşa birileriyle buluşmaya gittim, ne de kalbim birisi için deli gibi attı.. Varlığımın, insan olmamın gereklerini yerine getiremedim.. Hepsi ne içindi?.. En azından 'ekononomik özgürlük, her özgürlüğün başıdır'; kendi paramı kendim kazanayım, kendi kararlarımı kendim vereyim, aşklarımı kendi adıma yaşayayım istedim.. İkinci planda ise, ailkeme ekonomik yönden destek vardı (ama ikinci planda).. Ama çalıştığım yerde siyaset, hastaneye de öyle bulaşmış ki geldiğimden beri sırf bazı grupların siyasal çıkarları amacına uğruna her gün sistem değişmiş, her defasında aynı işi yapmama rağmen aldığım ücret, her gün bir öncekinden daha düşük olmuştur.. Bunun nedeni, cinselliklerini bu güne kadar doğru düzgün yaşayamamış koca koca adamların bilinçaltındaki insanları toptan b...rme fantezisinden başka bir şey değildir.. Sorun cinselliktir.. Dünyayı cinsellik yönetir.. Dünyadaki sorunların ve kötülüklerin kaynağı; yaşanamamış veya bastırılmış cinselliktir..

Bu yazı bir Ayşe Arman yazısından farklıdır.. Özgür cinsellik, özgür seks demek değildir.. Cinsellik, sadece seks demek değildir.. İnsanın istediği gibi giyinip süslenmesi, diğer insanlarla ilişkilerinde içinden geldiği gibi davranabilmesi de demektir..  Cinsellik bir varoluş biçimidir.. Dünyayı cinsellik yönetir.. (Bu yüzden dinler, cinselliği bastırırlar..)

Eğer istifa edersem de cinselliğimi yarım bırakmam anlamına gelir.. Eninde sonunda ailemin istediği adamla birlikte olmam anlamına gelir.. Hayatımdaki diğer kararları bir iki yıl daha ertelemem anlamına gelir.. Ama zaten bizler tus olmadan hiçbir şeyiz değil mi?..


09.10.2011

4 Eylül 2011 Pazar

izmir'de her bir kıyafetin altında kimlik kazanmaya çalışan kalabalığın arasında kendimi bazen çocuk, bazen erkek, bazen kadın olarak düşünmek.. ve o her bir gördüğüm pencereden genelde olduğum kendimi görebilmek.. işte onu yapabildiğin zaman, kafana takılan soruların cevaplarına yaklaştığını hissediyorsun.. ve bu o kadar güzel bir duygu ki, hayatının anlamını da bulduğunu hissediyorsun, olmak istediğin ama yıllar içinde unuttuğun özbenliğini de.. seni sen yapan merakların ve isteklerin.. bulduğun zaman hiç bırakma; çünkü onlar senin hayattaki en doğru yol göstericilerin..